Benim ilk mektup
deneyimim ortaokul zamanımda
Türkçe öğretmenimin desteği ile gerçekleşti. Öğretmenimiz bu etkinlik
için Bitlis’te bir okul ile anlaştı ve biz bu okulda eşleştiğimiz arkadaşlar
ile mektuplaşmaya başladık.
Mektup
arkadaşımın adı İlknur Menteş'ti. İlk mektubu ben gönderdim.Mektupta kendimden,
ailemden, hobilerimden, sevdiğim derslerden,
yaşadığım şehirden, şehrimde meşhur yemekler ve tarihi
eserlerden bahsettim. Karşı taraftan cevap alma süreci biraz uzun sürdü ve ben
bu süreçte gerçekten heyecanlandım. Çünkü karşımdaki insanın nasıl biri
olduğunu ya da bana nasıl cevap vereceğini onun da benim gibi istekli olup
olmadığını merak ediyordum. Sonunda cevap geldi. Sınıfta herkes gibi ben de
mektubumu okumaya başladım. Yazdığı cümlelerden samimiyetini anlamamak mümkün
değildi. O da mektubunda benim sorularıma cevap verdi , yaşadığı şehirden, ailesinden
ve okulundan bahsetti. Mektubunu bana sorduğu birkaç soru ve benim adıma yazdığı
akrostiş şiir ile bitirdi. Bunun yanında bir incelik yapıp bana bir kalem
ve bileklik yolladı. Bu nezaketine
karşılık ben de ona en sevdiğim okuma kitabımı ve bir bileklik yolladım.
O benim ilk
mektup arkadaşım ve aynı şekilde bende onun ilk mektup arkadaşıyım. Bu
yüzden onu hayatımda hep özel biri
olarak hatırlayacağım. İlk mektup deneyimimin farklı bir şehirden ve hiç
tanımadığım biri olması ayrı bir mutluluk ve heyecandı. Bu müthiş anıları bana
kazandırdığı için öğretmenime tekrardan teşekkür ediyorum.
Mektup arkadaşlığınız teknolojiye kurban mı gitti yoksa?
YanıtlaSilAslında teknoloji sayılmaz. En son ben mektup yazmıştım ama geri dönüş alamadım. Bunun cevabı bende değil mektup arkadaşımda saklı.
Sil