GAMMAZ YÜREK EMİNE BİRİNCİ

 Doğru! Sinirliydim, fena halde sinirliydim, hala da öyleyim ama deli olduğumu da nereden çıkarıyorsunuz? Hastalığım duyularımı keskinleştirmişti, harap etmiş ya da köreltmiş değildi. Hepsinden öte olan, keskin işitme duyusuydu. Cennetteki ve dünyadaki bütün sesleri duyuyordum. Cehennemden gelen pek çok sesi duyuyordum. Söylesenize, nasıl deli olabilirim? Dinleyin ve nasıl ustalıkla - nasıl sakince size bütün hikayemi anlatıyorum, görün.Fikrin aklıma ilk nasıl geldiğini söylemek imkansız ama aklıma düştüğü andan itibaren beni gece gündüz rahat bırakmadı. Bir amacım yoktu. Bir arzum yoktu. Yaşlı adamı severdim. Bana hiç zararı dokunmazdı. Beni asla kırmazdı. Altınlarında da gözüm yoktu. Beni sinirlendiren… Sanırım, gözleriydi!

  Ben küçüklüğümden beri her zaman meraklı bir kişiliğe sahiptim. Her zaman merakımla öğrenirdim. Bunun sayesinde bilim insanlığına adım attım. İlk mesleğime başladığım yıllarda acemiydim. Pek bişey yapamıyordum sadece izliyordum ve taklit etmeye çalışıyordum. Yanında staj yaptığım bilim insanından pek haz etmiyordum. Ben çalıştığım yerde orda çalışanlardan gizli bir şekilde akşamları gidip birşeyler icat etmeye çalışıyor, herşeyi kurcalıyordum. Bir gün son yaptığım icat başımda patladı . Çok radyasyon yayılımı oldu ve bir ara düşüp bayılmışım. Ayıldığımda ise saat dörte yaklaşmıştı. Alanı hemen toplayıp ordan çıktım fakat kendimi farklı hissediyordum. Biraz halsizmişim gibi.   Eve gidip biraz dinlendikten sonra yine işe gittim. Farketmeden beni eğiten bilim insanının çalışmasını bozmuşum radyasyon akımı yüzünden. Aslında üzülmem gerekiyordu ama nedense hiç üzülmedim çünkü onun gözlerine bakınca sinirleniyordum herkes onu parası ve çalışmaları için severken benim onun parasında gözüm yoktu, yaptığı icatlarda da.

   Her neyse ben otururken beni eğiten bilim insanını çok üzgün ve kızgındı. Kimin yüzünden icadının kırıldığını öğrenmek istiyordu. İcadının yüzyılın buluşu olacağını düşünüyordu. Bu dediğini duyduktan sonra tedirgin olmaya başladım. "Ya gerçekten öyleyse"  diye düşündüm. Her akşam kafama ağrı girdiği gibi artık bu olay yüzünden uyuyamıyordum da. Hasta hissediyordum kendimi. Doktora gittim baş ağrısı için ama ilaç yazmadı bende başka bir hastalığın olduğunu düşünüyordu. Beni başka hastaneye yönlendirdi. Ben ilk başta pek önemsemedim fakat biraz düşününce gitmekten zarar gelmez diyip hastaneye gittim. Tomografi çektiler. Sonuçlar birkaç güne çıkacakmış beni geri yolladılar. Ben de eve gidip biraz dinlenmek istedim fakat uyku tutmadı. Sadece yatıp düşündüm benim huylarım de değişmeye başlamıştı sanki çok fazla sinirlenmeye, insanların kalbini kırmaya başlamıştım. Her neyse ertesi gün laboratuvara gittim. Biraz erken gitmişim biraz oradaki materyalleri inceledim, baktım onlarla sanki iletişim kuruyormuşum gibi hissettim. O sırada da profesör geldi zaten. Biz birlikte radyasyona uğrayan icadını düzeltmeye çalışıyorduk. Tabiki düzeltmek olanaksızdı. Sonuçta radyasyona uğramıştı neyse boşu boşuna uğraşmışız. Ben benim gibi stajer olan arkadaşlarımın yanına gidip bize verilen görevleri yapmaya başlamıştık. Bir arkadaşım elindeki suyu üstüme döktü ona çok sinirlendim o da neden bu kadar kızdığımı sordu bana. Ben arkadaşıma cevap vermedim. Söylene söylene yanımdan gitti. Herkes bana değişik bakıyordu. Evet, çok sinirlendim! Hala kızgınım .

    Akşam işten eve giderken değişik sesler duymaya başladım, biraz korktum açıkçası. Sonra herkes duyuyordur diye düşündüm. Eve gittim nedense alt kattaki komşumun seslerini de duymaya başlamıştım hatta inanmayacaksınız ama ses hariç koku, görme duyularımda gelişmişti sanki. Bunları düşünmeden uyumaya çalıştım birkaç saat sonra ancak uyuyabildim. Sabah olunca elimi yüzümü yıkayıp kahvaltımı yapıp işimin yolunu tuttum. Bu gün biraz agresif olmama rağmen günüm iyi geçti diyebiliriz. Tomografi sonuçlarım çıkmış, hemen hastanenin yolunu tuttum. Doktorum bana radyasyona maruz kaldığım için bende farklı hastalık  varmış ama o hastalığa teşhis koymamışlar. İlk kez görülen bir hastalıkmış. Daha önce hiç vakaya rastlamamışlar. Ben bu duruma çok üzüldüm. Hastalığımın nasıl bir hastalık olduğunu bilmiyorum. Ölümcül bir hastalık olup olmadığını bile bilmiyorum. Çok tedirgindim. Eve gelip uyudum. Sabah olunca çalışmaya gittim. Ama sanki kendimi daha değişik hissediyordum. Korkuyordum çünkü artık herşeyi duyabiliyordum. Çok değişik bir his ben şuana kadar hiç her şeyi duyamanın kötü olduğunu kavrayamamıştım. Artık daha da sinirliyim. Her şeye kızmak istiyorum yakıp yıkmak istiyorum. Hep olumsuz düşünüyorum. Çok sinirli bir yapıyada sahibim zaten. Çekilmez bir kişi olmuştum. Benim hasta olduğumu ve neden olduğumu kimseye söylememiştim. Söylersem aşık olduğum mesleğinden atarlar beni. Bu uzun sürmedi birkaç ay sonra katlanılmayacak bir yapıya  gelmişim ve bir stajer arkadaşım çantamdaki raporlara bakmış, hasta olduğumu öğrenmiş ve herkese yaymış. Herkes bana hasta muamelesi yapmaya başlamıştı. Çok kızıyordum böyle şeylere. Zaten birkaç gün sonra alışmışlardı. Bu benim hoşuma gidiyordu. Artık hastalığım yüzünden dışlanıyormuş gibi hissetmiyordum. Ama çok kızmam onları sinirlendiriyordu. Banim ne çektiğimi tabi bilmiyorlar!  Ben hem herşeyi duyabiliyordum düşünsenize cennetten gelen sesleri bile duyabiliyordum. Ayrıca uyuyamıyordum da. Bunlar varken benim mutlu olmam mümkün mü?

    Profesör icadını kim bozduğunu öğrenmiş. Gelip beni herkesin içinde rencide etti. Benim hastalığım yüzünden icadı bozduğumu hatta deli olduğumu söylediler. Ben sadece radyasyonun etkisinde kaldım deli değilim! Profesörün gözleri o yaşlı adamın gözleri beni çok sinirlendiriyor. Aslında bana bir kötülüğü de dokunmamıştı kendisini de severim parasında da gözüm yoktu ama dediğim gibi gözleri beni çok sinirlendiriyor.

    Artık hastalığım katlanılamaz duruma gelmişti. Hastaneye gidip hastalığıma çözüm bulmalarını istedim. Artık ben kendimi zor ayakta tutmaya başlamıştım, çok halsiz olmuştum. Hastaneye yatırdılar beni birkaç ay hastaende kaldım hastalığım geçmedi, radyasyon bütün iç organlarımı ele geçirmişti. İçimdeki hayallerimin hiçbirini  gerçekleştiremeden, mesleğimde ilerleyemeden öldüm.

Yorumlar

Yorum Gönder