GAMMAZ YÜREK ERAY ÖZTÜRK

Doğru! sinirliydim , fena halde sinirliydim, hala da öyleyim ama deli olduğumu da nerden çıkarıyorsunuz? Hastalığım duyularımı keskinleştirmişti, harap etmiş ya da koreltmis değildi. Hepsinden öte olan , keskin işitme duyusu YDÜ. Cennetteki ve dünyadaki bütün sesleri duyuyordum. Cehennemden gelen pek çok sesi duyuyordum. Söylesenize , nasıl ustalıkla nasıl sakince size bütün hikayemi anlatıyorum , görun. Fikrin aklıma ilk nasıl geldiğini söylemek imkansız ama aklıma düştüğü andan itibaren beni gece gündüz rahat bırakmadı. Bir amacım yoktu. Bir arzum yoktu. Yaşlı adamı severdim. Bana hiç zararı dokunmazdı. Beni asla kırmazdı. Altınları nda da gözüm yoktu . Beni sinirlendiren... Sanırım, gözleriydi!                    

Köyde yaşıyordum . Her gün okula gidip geliyordum. Amacım doktor olmaktı bu yüzden çok çalışıyordum.

  Doktor olmak istememin nedeni ise babamın hastalığı idi. Babamın kalp rahatsızlığı vardı .Abartiğimi zannedeceksiniz ama bazen yemek bile yemiyordum ,ders çalışıyordum. Çünkü çok istiyordum doktor olmak. Ama bana engel iki şey vardı. Biri ailemin geçim sıkıntısı diğeri ise yan komşumuz olan yaşlı adam dı . Bu iki sorun beni engelliyordu. Geçim sıkıntısından dolayı bırakın okul kitabı almayı yemek bile bulup yiyemiyorum. Bazen birilerinin verdiği kitaplarla okuyordum okulda. Bazen aç yattiğimiz bile olurdu. İşte sırf bu yüzden okuyup bir doktor olmak istiyordum.Annemi babamı rahatlatmak ve babamın hastalığını iyileştirmek ti amacım.Ama kitap alamaz durumda olduğum için bazen okul dan ayrılmak geliyor aklıma sonra babamı düşünüyorum ve tekrar okuyucağım   diyorum. Neyse geçim sıkıntısı ve babamın hastalığı bi yana diğer sorun ise yaşlı ve zengin olan yan komşu. Onun bize bir zararı yoktu.Ama Gözlerine bakınca  ondan nefret ediyordum. Sanki bizi küçümser eşine bakıyordu Nedenini bilmiyordum ama gözlerine bakınca öyle oluyordu. Onda beni sinirlendiren tek şey gözleriydi. Uzun yıllar geçti ve tüm zorluklara karşı üniversite son sınıftaydim . Tıp okuyordum . Bazen annemlere ziyarete gidiyordum. ve o adamı görüyordum beni sinirlendiren gözleri her zamanki gibi bizi küçümsercesine bakıyor gibi geliyordu bana. Her neyse Okulumu bitirmiştim. Ve diplomam la ailemin yanına dönmüştüm. O yaşlı adam ölmüş tü. Ona kızsam da ölümüne üzülmüştüm.     


    Bir yıl sonra doktor olunca ilk maaşımla aileme birşeyler alarak onların yanına döndüm. Orada ailem yan komşudan bahsederken susun ben o adamı sevmiyordum diyordum.  Annem o an bütün okumama yardımcı olacak kitapları o adamın verdiğini söyleyince ben  ondan sonra hep vicdan azabıyla yasadim.

Yorumlar

Yorum Gönder