Doğru! Sinirliydim, fena halde sinirliydim, hala da öyleyim ama deli olduğumu da nereden çıkarıyorsunuz? Hastalığım duyularımı keskinleştirmişti, harap etmiş ya da köreltmiş değildi. Hepsinden öte olan, keskin işitme duyusuydu. Cennetteki ve dünyadaki bütün sesleri duyuyordum. Cehennemden gelen pek çok sesi duyuyordum. Söylesenize, nasıl deli olabilirim? Dinleyin ve nasıl ustalıkla - nasıl sakince size bütün hikayemi anlatıyorum, görün. Fikrin aklıma ilk nasıl geldiğini söylemek imkansız ama aklıma düştüğü andan itibaren beni gece gündüz rahat bırakmadı. Bir amacım yoktu. Bir arzum yoktu. Yaşlı adamı severdim. Bana hiç zararı dokunmazdı. Beni asla kırmazdı. Altınlarında da gözüm yoktu. Beni sinirlendiren… Sanırım, gözleriydi! Onun yanında çalışmaya başlayalı beri onunla konuştuğumda gözlerine bakamadım. Eğer baksaydım,bir daha gözlerine bakmayı bırakamayacaktım. Hep bakacaktım. Gözlerinde benim sinirlenmemi sağlayan hep gözlerine bakmamı sağlayan bir şey vardı ama ne... Bir türlü bulamıyordum ama gözlerimi gözlerinden de alamıyordum. Onunla konuşmayı da çok istiyordum ama o cesareti kendimde bulamadım ve de bulamıyordum. Sürekli gözlerindeki gizemi düşünüyordum. Ama nafile... Onun yanında işe giren bir kişi daha vardı, o sessiz, işini yapar ve eve giderdi. Gerekmedikçe de konuşmazdı. Kafam karmakarışıktı. Ne yapacağımı bilmiyordum. En sonunda o işçiyle konuştum. Ama o kendisinin böyle bir şey fark etmediğini söyledi. Şimdi anlamıştım, sadece bende etkisi olan bir şeydi bu. Beni günden güne kahreden bir şey... En sonunda kendimi toparladım ve yanına gittim. Bu sefer gözlerine gözlerine bakmadan konuşuyordum yoksa gözlerinin büyüsüne kapılıp suspus olacaktım. En sonunda her şeyi anlattım, o sadece dinliyor ve cümlem bittikten sonra kahkalara boğuluyordu. Tabi o da benim deli olduğumu düşündü, herkes gibi... Yok ben kimseye kendimi anlatamayacaktım ya da kimse beni anlamak istemiyordu. Bu konu hala beni yiyip bitiriyordu. Ama artık kararımı vermiştim. "Bu konuyu kimseye açmayacağım." Ben bir yolunu bulursam bulurum ama kimseye söylemeyecektim.
Ne istiyorsun adamın gözlerinden?
YanıtlaSil