Gammaz Yürek-Orkan Can

 

Doğru! Sinirliydim, fena halde sinirliydim, hala da öyleyim ama deli olduğumu da nereden çıkarıyorsunuz? Hastalığım duyularımı keskinleştirmişti, harap etmiş ya da köreltmiş değildi. Hepsinden öte olan, keskin işitme duyusuydu. Cennetteki ve dünyadaki bütün sesleri duyuyordum. Cehennemden gelen pek çok sesi duyuyordum. Söylesenize, nasıl deli olabilirim? Dinleyin ve nasıl ustalıkla - nasıl sakince size bütün hikayemi anlatıyorum, görün.

Fikrin aklıma ilk nasıl geldiğini söylemek imkansız ama aklıma düştüğü andan itibaren beni gece gündüz rahat bırakmadı. Bir amacım yoktu. Bir arzum yoktu. Yaşlı adamı severdim. Bana hiç zararı dokunmazdı. Beni asla kırmazdı. Altınlarında da gözüm yoktu. Beni sinirlendiren… Sanırım, gözleriydi! O kadar güzel açık mavi gözleri vardı ki en sevdiğim aktivite olan denizi hatırlatıyordu. Yaşlı adamı her zaman denizin kıyısında görürdüm ve o mavi gözlerini görünce içimi bir kıskançlık kaplar ve sinirlenirdim ama aslında hiç kıskanç bir insan değilimdir. Ama hala hasta olduğum için denize gidemiyordum onu pencereden izliyordum. Denizi o kadar çok severdim ki evimi denizin yanına inşa ettirmiştim.Yaşlı adam her gün ziyarete gelir Hal hatır sorardı. Hastalığım sebebiyle duyularım keskinleşmiş denizin kokusunu her gün içime çekerdim. Köyümüz çok güzeldi,insanlar köyden bile daha güzel. Herkes birbirini sever sayar kimsenin arasında kalp kırıklığı oluşmazdı.Benim bir de oğlum var. Benim hastalığımı öğrenince genç yaşından beri doktor olmak istiyor, oldu da ! Ama doktor olunca benim hastalığımı iyileştiremeyeceğini anlayınca çok üzüldü,aylar boyu ağladı da ağladı.Beni sık sık ziyaret eder hastalığımın ne durumda olduğunu kontrol ederdi. Evet kanserdim! Hem de karaciğer kanseriydim. Diyabet hastalığım nedeniyle bu kanser bende ortaya çıkmıştı. Ne yaparsak yapalım kanseri atlatamıyordum.Yaklaşık 18 yaşında evlenmiştim.Gençken bir sevda kalbimi çalıvermişti. Ama sonra bir gün denizde yüzerken dalgalar bir anda yükseldi. Ben büyük bir taşa tutunmuştum ama o maalesef benim kadar şanslı değildi. Hemen polisi aradık ama o gün deniz o kadar dalgalıydı ki eşimi uzaklara götürmüştü 3 gün sonra acı haberi almıştık.Hem ben hem de küçük oğlumuz ağlaya ağlaya çökmüştük. Denizi o yaşlarda çok seviyordum ama eşim vefat edince bir daha sevmez oldum. O yaşlı adam bu yüzden her ziyaretime geldiğinde o mavi gözlerini görüyor ve ağlıyordum.Altınlarında gözüm yok dediğim konuyu da şöyle açıklayayım, Benim hastalığımı küçük bir umutta olsa yenmem için çok fazla para lazımdı,Ama eşimin hasreti beni o kadar çok üzüyordu ki yaşlı adam her defasında altınlarımı vereyim dediğinde istemiyordum ve bu hasretin bitmesini istiyordum…

Yorumlar

  1. "Köyümüz çok güzeldi,insanlar köyden bile daha güzel." Ne güzel bir ifade!

    YanıtlaSil

Yorum Gönder