Gammaz yürek-Yaren Demir

 Doğru! Sinirliydim, fena halde sinirliydim, hala da öyleyim ama deli olduğumu da nereden çıkarıyorsunuz? Hastalığım duyularımı keskinleştirmişti, harap etmiş ya da köreltmiş değildi. Hepsinden öte olan, keskin işitme duyusuydu. Cennetteki ve dünyadaki bütün sesleri duyuyordum. Cehennemden gelen pek çok sesi duyuyordum. Söylesenize, nasıl deli olabilirim? Dinleyin ve nasıl ustalıkla - nasıl sakince size bütün hikayemi anlatıyorum, görün.

Fikrin aklıma ilk nasıl geldiğini söylemek imkansız ama aklıma düştüğü andan itibaren beni gece gündüz rahat bırakmadı. Bir amacım yoktu. Bir arzum yoktu. Yaşlı adamı severdim. Bana hiç zararı dokunmazdı. Beni asla kırmazdı. Altınlarında da gözüm yoktu. Beni sinirlendiren… Sanırım, gözleriydi

O bana böyle nefretle bakarken öfkeme hakim olamıyorum. Halbuki hiçbir şey yapmamıştım. Niye yapıyım ki zaten?  Onun altınlarını neden alıyım?  Ama o böyle düşünmüyordu kesin babasının kzi diyordi benim için sınuçta babamda hırsızlık yaptığı için hapisteydi. Annemse yoktu. Ve bense hastaydım. Her şeyi duymak o kadar zorki her sesi işitmek. Deli değilim ama bu sesler beni deli ediyor işte.Hem bana deli denmesindense hiç hoşlanmazdım. Tüm komşular benden uzak dururdu. Yanlarına yaklaştırmazlardı. Dedemse umursamazdı. Ama bana deli de demezdi. Gerçi demesede sözlerinden imalarından ve bakışlarından anlardım. Ana yinede çok üstüme varmazdı. Neyse meseleye gekecej olursak altınkarı kaybolmuş bugün. Ben almadım diyorum inanmıyor. Odamı arıyor hiçbir şey bulamıyor. Yok diyorum yok ben almadım. Öfkeyle bana bi tokat attı. İşte o zaman ona olan sın kalan sevgimide aldı. Öfkeyle dolmuştum bi altın için hemde almama rağmen dayak yemiştim.Ama kafama koymuştum bulacaktım o altınları evden çıkıp hemen şerifin yanına gittim. Babamdan mütevellit tanırdı beni. Ama dedemin aksine severdide. Olanı anlattım tabi sadece altınların çalınmasını ama kimseye bahsetmemesini rica ettim. Dedem sevmezdi böyle şeyleri kimse ona bir şey diyemez ondan bir şey isteyemez bir şey çalamazdı. Bu yüzden konunun aramuzda kalmasını istedim. Zaten bu aralar bir çok şey çalınuyomuş. Kimin yaptığıda belliymiş sadece yakalamaya çalışıyolarmış. Ve bana bi haber olursa bildireceğini söyledi kafamdaki seslerle eve geri döndüm dedeme hiç görünmedim. Günler geçti dedem yüzeme bakmadı aynı masaya oturmadı aman oturmasın zaten yaptığından sonra.. Sonra bir gün şerif eve geldi elimde altınlarla tabi dedem şok oldu. Sonuçta ben çaldım sanıyodu dimi. Ama yüzündeki pişmanlığı gördüğümde anladım ki aslında ona o kadar kızgın değilmişim. Sonrasında oturup konuştuk bana haksızlık ettiği söyledi ve benden özür diledi ve bu altınları tedavim için kullandık. Ve artuk sesler yoktu . Zihnim huzurluydu. Artık dedemle mutlu bi aileydik. 

Yorumlar