Harname-Yusuf Mert Baş

 

Evvel zaman içinde,Kalbur saman içinde, Develer tellal iken,Pireler berber iken...Ben bağda üzüm bekler,Derede odun yükler iken.Bir varmış bir yokmuş zayıfmı zayıf bir eşek varmış bazen odun bazen su taşırmış bizim bu eşeğin gecesi gündüzü yokmuş sırtına sinek konsa yara zannediyormuş dişardan görenler eşek değil iskelet taşıyor diyor eşeğe acıyorlarmış. Eşeğe yağmur damlası düşse yere yıkılacakmış

Bir gün sahibi eşeğe iyilik etmiş sırtından almış palanını ve otlamaya salmış bizim eşek otlarken ilerideki gözleri ateş kırmız,göğüsleri biçak gibi semsert olan öküzleri görmüş öküzlerin bazılarının boynuzları ay gibi bazılrarını yay gibi böğürdülemi dağlar çın çın ötermiş Eşek “Ne yular dertleri var ne palan üzüntüsü ne de yük altında hasta ve şikayetçiler.” diye düşünmüş. Ve eşek kendisini göz önüne getirmiş Demiş ki"Biz bunlarla aynı yaratılış da değil miyiz?Elde ayakta şekide aynıyız.Peki demiş bunların başlarına prenses gibi taç giyindirilmesi neden diye düşünürken  gitmiş dere tepe düz gitmiş eşeklerin pirine danışmış demişki sen eşeklerin pirisin hayvanların şeyhisin ey ulu eşek bu gün otlaklarda göğüsü gergin gergin dolaşan öküzler gödüm niçin bunlara sultanlık tacı layık görüldü

Pir eşek demişki: Ey bela bağına tutsak olmuş eşek ilk önce bu olayın astarını dinleyesin.Allah öküzleri rızk nedeni kıldı Öküzler gece gündüz buğday işler, buğday otlar, buğday dişlerlermiş.Aziz buğdayda bu öküzler sebep olduğu için Allah bunlara o yüceliği vermiş. Bizim ise büyük işimiz odundur demiş ve bizim eşek yola koyulmuş ve bizim eşek ikna olmamış ve demişki Ben de buğday işleyeceğim o işte yazlayıp kışlayacağım, daha ne kadar dayak yiyeyim öküzler gibi buğdayla uğraşacağım.”demiş. Giderken bir ekin tarlası görmüş. Tarlaya girip işlemeye başlamış. Bazen ayağıyla çiğniyor, bazen dişiyle yiyormuş. Yeşermiş arpayı görünce eşek aç karnını doyurmuş.ve eşek başlamış o kötü sesiyle şarkı söylemeye eşek yüksek sesle söylerken tarlanın sahibi çıka gelmiş, eşeği ve tarlayı öyle görünce çok sinirlenmiş almış eline sopayı vurmakla içi sönmeyen tarla sahibi çekmiş bıçağı kesmiş kulağı kanlar içinde kaçarken eşek ,karşısına pir eşek çıkıvermiş eşekte olanları pir eşek anlamış ve bizim eşek isyan ettiğine pişman olmuş.Gökten üç elma düşmüş biri eşeğin, biri dinleyenin diğeri ise okuyanın ağzına. 

Yorumlar