Evvel zaman içinde,Kalbur saman içinde, Develer tellal iken,Pireler berber iken...Ben bağda üzüm bekler,Derede odun yükler iken.Bir varmış bir yokmuş.Zayıf mı zayıf bir eşek Varmış. Bizim bu eşeğin geceleri gündüzleri sıkıntılıymış.Çünkü o kadar çok ağır yükler taşırmış ki yaralardan tüyü kalmamış.Bazen odun çeker bazen su taşırmış.Artık yük çekmekten anası ağlar hale gelmiş. Bizim bu eşeği görenler şaşkınlıkla sanki bir iskelet gidiyormuşcasına görüyorlarmış.Artık dayanamaz hale gelmiş arkasına sinek konsa yoruluyormuş.
Bir gün bizim bu eşeğin sahibi onu himayesine alır,gözeter ona iyilik edermiş.Sırtından palanını alıp ve otlamaya salmış.Bizim eşek otlayarak ilerlerken otlakta yürüyen gözleri ateşimsi mi ateşimsi göğüsleri gergin mi gergin ve dolgun öküzlere rastlamış.Otları sömürüp yerler iken ki kıllarını çekince kanları damlarmış.Bu öküzlerin bazılarının boynuzları ay misali kimisinin ise halka halka yay gibiymiş.Böğürdüler mi dağlar çın çın ötermiş.Miskin eşek gezip dolaşırken sığırları görünce şaşırıp öylece kalmış.İçleri rahat yürüyorlar bazen ise dinleniyorlarmış ne yular dertleri varmış ne palan üzüntüsü ne de yük altında hasta ve şikayetçilermiş.Bizim eşek bu hali garip bulmuş ve de çok şaşırmış.Kendi durumunu da göz önüne getirince bir düşünmüş.Demiş ki"Biz bunlarla aynı yaratılış da değil miyiz?Elde ayakta şekide aynıyız.Peki demiş bunların başlarına taç giyindirilmesi neden.Bize bu ihtiyaç ve yoksulluk neden demiş, düşünüp durmuş.Eşeklerin en akıllısı diye pir eşek varmış"Benim derdimi ondan başkası halledemez."demiş.Bizim miskin eşek o ulu eşeğin yanına varmış.Yüz sürdü dedi ki ey yüce kişi sen eşekler içinde en olgun eşeksin, akıllısın, şeyhsin,ehilsin,fazılsın. Senin bulacağın çözümlerle kötülük eğer ortadan kalkar ise Deccal eşeğin kör, sağır diyceklermiş.Sen müminlere yol gösterici menzillerine yol gösterecisin.Sen tanrı yoluna girmiş kişilerin eşeği olma şerefine etmişsin.Soyun soyupun hatiplere konu olmuş.Kuşkusuz sen eşeklerin en bilgelilisin.Benim bir sorunum var kerem eyle bunu hallet demiş.Bugün otlaklarda öküzler gördüm göğüslerini gererek yürürlermiş.Her biri temiz ve kuvvetliydi.Bize nedenini açıklar mısın, niye şu sultanlık tacı niçin bunlara layık görüldü?Gökyüzünde bizim yıldızımız yok mu?Yeryüzünde boynumuz olmadı mı?Peki,nasıl olur da eşek sığırdan aşağı gelir.Çünkü insanlar şu örneği veriyor:"Eşek hakir ve anlayışsız da olsa yük taşıdığı için azizdir.Madem ki yük taşıma da bizoonlarda üstünüz.Peki,niye biz boynuza layık görülmedik.Pir eşek de demiş ki:"Ey bela bağına tutsak olmuş eşek ilk önce bu olayın astarını dinleyesin.Aklında noksanlık yoksa önce nedeni anlayıver.Yaratan Allah öküzü yaratınca öküzleri rızık nedeni kılmış.Öküzler gece gündüz buğday işler, buğday otlar, buğday dişlerlermiş.Aziz buğdayda bu öküzler sebep olduğu için Allah bunlara o yüceliği vermiş.Devlet tacı başlarına konmuş içleri ve dışları et ile yağ ile dolmuş.Bizim büyük işimiz odundur,demiş.İçimize ateş koyan o değersiz nesnedir.Gerçek buyruksa boynuz bir yana kulak ve kuyruk bile bize çoktur, demiş.Bizim cılız, hasta,dertli eşeğimiz Pir eşeğinin yanından dertleri artarak dönmüş.Kendi kendine bir kez daha düşününce bu işin aslı kolaylaştı, demiş Çünkü kitaptaki bölüm açıklanmış Gideyim bende bari demiş buğday işleyelim o işte yazlayıp kışlayayım.Giderken erken yeşermiş bir ekin tarlası görmüş sanki bizim eşek o ekine kim tutmuş gibi aşkla tarlaya gidip gelmeye başlamış.Bazen ayağıyla çiğniyor bazen ise de dişleri ile yiyormuş.Arpayı istekle kavradığı her seferinde can derdine ilaç buluyormuş.Toprağını da eşek yüküyle götürüvermiş.Ekini de öyle iştahlı yemiş ki tarla da çıplak kalmış sanki hiç bir şey ekilmemiş bir tarla gibi ve de görende sanacak ki zavallı 2 haftadır bir şey yemiyor.Bizim eşeğin sen yiye yiye karnı doydu şimdi de müziğe başlaış.erlere yatmış yuvarlanmış,ağdanmış.Sonra başlamış söyleyip çağırmaya sırtındaki ağır yükleri anırmaya başlamış.Bir nükteden kişi demiş ki"Nimetler ezgisiz olunca gam olur sonra içindeki neşesi taşınca Neyvva-yı uşşak makamını tutturdu."Gitgide sesini yükseltti Muhayyer makamda anırmayı sürdürmüş.Cihanın yüz karası sesini öyle yükseltti ki nağme düzmek bir yana ahengi bozmuş.Eşek seslerin en çirkinini çıkartınca ekinli tarlanın sahibi sesini duymaz mı eline sopayı aldığı gibi yola çıkmış.Tarlasının halini görünce inlemiş.Görmüş ki tarla ekinden temizlenmiş, yeşil tarla kara toprak olmuş Ne küfrederek ne de eşeği döverek kendisini yatıştıramamıştı.En sonda bıçağını çekip eşeğin kulağını ve kuyruğunu kesmiş.Eşek göz yaşı eşiğinde kan dökerek canı da acıyarak kaçmaya başlamış.Bizim eşek yolda giderken ise aniden pir eşeğe rastlayıvermiş.Ne olduğunu sorunca bizim eşek feryat figan içerisinde yalvarıp inleyerek demiş ki ey pir koca tilki gibi kurnaz ve hilekar eşek batıl isteyerek haktan ayrıldım.Boynuz umdum kulaktan ayrıldım,demiş.Gam yükünü çeken ve tasa balçığına şaşkın sersem bir halde saplanan o tombul eşek benim.Artık ne ağır yükü kaldıracak bir halim var ne de taşımama biraz yardım edecek biri.Arpaya muhtaç yoksul bir eşekken ben başıma taç konmasını beklerdim.Helalinden rızk isterken bütün haramilere kaptırmıştım.Eğer o domuzlar için buyruk çıkmazsa ah ah bak o zaman gitti bizim kulak ile kuyruğumuz.Padişahın hükmüne felek kuldur,köledir demiş.Bir iki baldırı çıplak da kim oluyor ki Padişahın nişanlı buyruğunun tersine hareket edebilesin ki.Padişahın öfkesi ki eğer felek baş kaldırırsa onu bile yerle bir edermiş.Benim bunu duyunca inleme ve feryatlarım göklere çıkmış.Adalet ey adil padişah adalet şeyhi, inilti ve ahını fazla uzatma,demiş.Senin şahlar şahı büyük padişahın nüktedandır, bilir Onun eğer lütuf ve ihsanını artmasını istersen Devlet için dua etmekde kusur eyleme.Varsın bu uygunsuz,ters işler yapan zaman cahile naz,ehil olanlara da niyaz verirse de fesat dünya her ne kadar bilgiyi dışarda tutup cahili has dostlar arasına soksa dahi o padişahın işi izzet ve naz etmek düşmanın işi de gam çekmek ve yalvarmak olsun.
Yorumlar
Yorum Gönder