Acımak-Orkan Can

Kahramanlar:

Zehra: Başkahraman. Müşrik ve Meveddet’in kızı. Öğretmen. 

Müşrik: İyi kalpli, dürüst, kızını korumak isteyen bir memur.

Meveddet: Zehra'nın annesi

Makbule: Zehra'nın anneannesi

(Eşi ve kayınvalidesi yüzünden kızlarından ayrı kalan bir baba ve babası ölünce yazdığı defteri sayesinde kızının her şeyi öğrenmesi...)

1.       Perde

Cevdet:(üzgün bir şekilde) sana yardımda bulunabilir miyim Mürşit? dedi.

Mürşit:(umutsuzluk içinde) geçti, dedi.

Cevdet:(yardım etmek isteğiyle) sana mutlaka bir şey yapmalıyım Mürşit, dedi.

Mürşit:(yüzündeki ifadeyi bozmadan bir anda aklına kızı Zehra geldi) bana hakikaten bir iyilik yapmak istiyor musun? dedi.

Cevdet:(bir yardımda bulunabileceği umuduyla)elbette...ona ne şüphe,dedi.

Mürşit:(yüzü birden asıldı)iki kızım vardı... Biri öldü...(gözünden bir damla yaş süzülmesine engel olamayarak devam etti) öteki de ya ölecek...ya ahlaksız olacak...(bir umutla devam etti)senin hatırlı ahbapların vardır...şu çocuğu bir leyli mektebe kabul ettirebilir misin? Böylece hem bir masumu kurtarmış hem de bana edebileceğin tek iyiliği etmiş olacaksın,dedi.

(Cevdet Zehra’yı resmi bir mektebe yerleştiremedi ama bir Marabet mektebine yerleştirdi. Zehra mektebe gittiği için Mürşit çok sevinçliydi)

(Cevdet ve Mürşit sahneden çıkar, Zehra okumaya devam eder.)

2.Perde

Zehra: "Zehrayı gördüm. Büyümüş hemen hemen bir genç kız olmuş. Dört seneden beri görmemiş olmama rağmen o kadar çocuğun içinde derhal bulup çıkardım. Zehra mektep arkadaşlarıyla beraber bir yere gidiyordu. Allahtan son bir şey isterdim: Kocaman bir hanım olmuş kızımı son bir defa kucaklamak... Fakat buna imkân yok... Çocuğum benden utanır. (ağlamaya başlar) Ne yapalım elverir ki o bahtiyar olsun."

(Babasının ölüm haberiyle verilen adrese gider)

3.Perde

(Zehra artık her şeyi öğrenmiştir. Perişan bir halde ağlayarak, babasının cenazesinin yattığı odaya girmiştir)

Zehra: (ağlamasına engel olamayarak) Baba... Benim zavallı babam... Baba... Zavallı babam...Affet beni, dedi.

( Zehra birkaç gün sonra Anadolu’daki mektebine döndü. Muallimin artık bir eksiği kalmamıştı. Acımayı öğrenmişti.)


Yorumlar