Vefa ve Öğretmen - Merve Köroğlu

 Yaz tatilinin sonlarıydı. Bade; yeni bir yıla nasıl başlayacağını, onu neler beklediğini düşünüyordu. En önemlisi de liseyi bitirdikten sonra ne olacağını, ne olmak istediğini. Böyle araştırma yaparken okullar açıldı, yeni bir yıl başladı öğrenciler için. Hepsi birbirinden heyecanlıydı ve hepsinin kafasında soru işaretleri vardı. Herkes yeni yeni arkadaşlar edindi fakat Bade yalnızdı. Kimseyle konuşmuyor, ona bir şey söylenmedikçe ağzını bile açmıyordu. Derslere de katılmıyordu. Edebiyat öğretmeni bunu fark etti. Bade'yi yanına çağırdı ve aralarında şöyle bir konuşma geçti :

- Neden böyle sessizsin?

- Bilmiyorum öğretmenim. İçimden konuşmak, arkadaş edinmek gelmiyor.

- Böyle olmaz Badeciğim, sen bizden uzaklaştıkça içine kapanıyorsun.

- Bilmiyorum, kafam da karışık aslında öğretmenim.

- Neden?

- Dersleri fazlasıyla düşünüyorum ve ayrıca bütün öğretmenlerin dediği gibi bir hedefimin olması istiyorum, o kadar araştırma yaptım fakat istediğim bir meslek bulamadım.

- Herkesin illa ki bir hedefi, hayali vardır. Ama sen henüz kendini, yeteneğini keşfetmemiş olabilirsin.

- Belki de. Ama ailemin benden ne istediğini çok iyi biliyorum : doktor, mühendis, avukat.

- Anlıyorum Badeciğim, istersen ailenle beraber konuşabiliriz.

- Olabilir öğretmenim. Çünkü ben ne dersem beni dikkate almayacaklardır.

- Anladım, yarın okul çıkışı bir kafede buluşup konuşabiliriz olur mu?

- Olur öğretmenim. Çok teşekkür ederim dinlediğiniz için.

- Ne demek Badeciğim, görüşmek üzere.

- Görüşürüz öğretmenim.

diyerek Bade sınıftan çıktı ve içinde bir hafiflik hissetti. Bunları birine anlatmak ona iyi gelmişti. Eve gidince ailesine "Yarın edebiyat öğretmenim okul çıkışı kafede buluşup konuşmamızı söyledi." diyerek odasına çıktı ve ders çalıştı. O gece sabaha kadar ne yaparken mutlu olduğunu, hangi derse daha ilgili olduğunu düşündü. Sanırım kararını vermişti, resim dersi onun için bir mutluluğu çağrıştırıyordu. Resim dersini bir ders olarak değil derslerden bir kaçamak, bir kafa dinlemek olarak görüyordu. Bunu yarınki buluşmada söylemeye karar verdi ve bunları düşünürken uyuyakaldı. Mutluluk içinde uyandı ve okula gitti. Edebiyat dersi vardı,Sevgi Öğretmen sınıftan çıkmadan önce ona göz kırptı ve Bade tekrardan mutlu oldu. Okul çıkışı Sevgi Öğretmen ile buluştu ve kafeye giderek ailesini beklediler. Ailesi gelmeden Sevgi Öğretmen'e şunları söyledi :

- Öğretmenim ben dün gece baya düşündüm ve resim dersi benim için bir ders değil, daha çok derslerden bir kaçamak gibi geliyor. Sanırım ressam olmaya karar verdim.

- Bu çok güzel bir haber Bade. Karar vermen çok iyi oldu, seni tebrik ediyorum.

- Teşekkür ederim.

derken ailesi geldi. Herkes birer çay aldı ve Sevgi Öğretmen'in sözüyle sohbet başladı :

- Bade; bana hedefinin olmadığını, kararını veremediğini söyledi. Sizce Bade'nin ilerideki mesleği ne olmalı? 

Annesi : 

- Elbette tıp, hukuk, mühendis gibi meslekler olmalı. 

Babası da bunu destekledi. 

Sevgi Öğretmen : 

- Bakın işte bu sizin fikriniz sizce Bade ne düşünüyordur? Onunla da bu konu hakkında konuşmalısınız ve onun kararlarını desteklemelisiniz. 

Bade'nin annesi ve babası düşününce Sevgi Öğretmen'e hak verdiler. Doktor, mühendis, avukat onların fikriydi, Bade'nin değil. 

Sevgi Öğretmen'e bunu farkına varmalarını sağladıkları için teşekkür ettiler ve ayrıldılar. 

Eve gidince Bade'yi alıp konuştular. Bade de ressam olmak istediğini söyledi. Ailesi de bunu destekleyince Bade'yi bir resim kursuna yazdırıp istediği yolda ilerlemesine katkı sağladılar. Okulda ise Sevgi Öğretmen, Bade'ye sürekli moral veriyor, ona bir güç kaynağı oluyordu. Bade artık arkadaşlık ilişkilerinde de, derslerde de daha aktifti. Yıllar yılları kovaladı ve Bade üniversite son sınıfa geldi. Alanında bayağı geliştirmişti kendini. Birçok resim çizdi ve yetkili makamlar bu kızın başarısını öğrendi. Ona teklifte bulundular. Yurt dışında sergiler açtı. Dünyaca ünlü bir ressam oldu ama Sevgi Öğretmen'ini asla unutmadı. Her zaman aradı, görüştü, halini hatrını sordu, özel günlerini kutladı. Sevgi Öğretmen de Bade'yi asla unutmadı. Annesi ve babası kızıyla gurur duydu. Hedefleri için desteklenen birinin başaramayacağı hiçbir şey olmadığını dünyaya bir kez daha gösterdiler. 



Yorumlar